-
1 أربة
أُرْبَة1. kravatAnlamı: boyun bağı2. pürtükAnlamı: küçük çıkıntı3. papyonAnlamı: yakaya takılan kravat4. düğümAnlamı: iplik, ip, halat gibi bükülebbilir şeyleri birbirine dolayarak yapılan boğum -
2 أنشوطة
أُنْشوطَة1. pürtükAnlamı: küçük çıkıntı2. düğümAnlamı: iplik, ip, halat gibi bükülebbilir şeyleri birbirine dolayarak yapılan boğum -
3 عجرة
عُجْرَة1. boğumAnlamı: boğulmuş, sıkılmış yer2. pürtükAnlamı: küçük çıkıntı3. kör düğümAnlamı: çözülemeyen, ilmiksiz düğüm4. düğümAnlamı: iplik, ip, halat gibi bükülebbilir şeyleri birbirine dolayarak yapılan boğum -
4 عقدة
عُقْدَة1. kör düğüm2. muammalıAnlamı: bilmeceli, muamma dolu3. ukdeAnlamı: düğüm, yumru4. boğumAnlamı: boğulmuş, sıkılmış yer5. meseleAnlamı: sorun6. muammaAnlamı: bilmece7. pürtükAnlamı: küçük çıkıntı8. gizemAnlamı: aklın erişmediği, açıklamayan şey9. problem10. kör düğümAnlamı: çözülemeyen, ilmiksiz düğüm11. düğümAnlamı: iplik, ip, halat gibi bükülebbilir şeyleri birbirine dolayarak yapılan boğum12. bilmeceAnlamı: bir şeyin adını anmadan üstü kapalı söyleyerek ne olduğunu dinleyici veya okuyucuya bırakmak13. bulmacaAnlamı: düşünerek, aratarak buldurmayı amaçlayan oyun -
5 نتوء
نُتُوء1. kabarcık2. kabartma3. kabartıAnlamı: tümsek, çıkıntı, kabarmış yer4. kabarıklıkAnlamı: kabarık olma durumu, şişkinlik5. memecik6. yumruAnlamı: kabartı -
6 انتفاخ
اِنْتِفاخ1. kabarcık2. kabarıklıkAnlamı: kabarık olma durumu, şişkinlik3. memecik -
7 تضخم
Iتَضَخَّمَ1. kabarmakAnlamı: ağırlığı artmadan hacmi büyükmek, şişmek2. devleşmekAnlamı: çok büyünmek, irileşmekIIتَضَخُّم1. kabarcık2. kabarıklıkAnlamı: kabarık olma durumu, şişkinlik3. memecik -
8 تورم
تَوَرُّم1. kabarcık2. şişkinlikAnlamı: kabarıklık3. kabarıklıkAnlamı: kabarık olma durumu, şişkinlik4. memecik5. şişAnlamı: şişmiş olan yer, şişlik
См. также в других словарях:
meme — is., anat. 1) Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik 2) Bazı araçların meme başına benzeyen bölümü Tam topu şişirmiş, memesini bağlıyordu. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
arpacık — is., ğı, tıp 1) Göz kapağının kenarında çıkan küçük çıban, it dirseği 2) Tüfek, tabanca vb. ateşli silahlarda namlunun en ileri bölümünde bulunan ve nişan alırken gezle birlikte göz ile hedef arasında aynı çizgi üzerine getirilen küçük çıkıntı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iğnecik — is., ği, hay. b. 1) Bazı omurgasız hayvanlarda rastlanan silis veya kalkerden oluşmuş, iğne biçiminde küçük çıkıntı 2) den. Deniz teknelerinde dümen menteşesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
korniş — is., Fr. corniche 1) Perde asmaya yarayan, metal veya plastikten yapılmış araç 2) mim. Çerçeve biçiminde oymalı çıkıntı 3) Sarp, kayalık çıkıntı ... Küçük Çamlıca nın kornişinde sıra sıra park etmiş son model arabalar duruyor. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
dilcik — is., ği, bit. b. 1) Buğdaygillerde, yaprak ayası ile yaprak kınının birbirinden ayrıldığı yerde bulunan sivri uçlu, küçük, saydam çıkıntı 2) müz. Üflemeli çalgılarda, org borularında kamış, tahta veya metalden yassı parça 3) hay. b. Böceklerin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düğme — is. 1) Giyecek, yorgan vb.nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük tutturma aracı Sımsıkı bağlanmış bir örme kese çıkarıyor, birer birer düğmelerini çözüyor. R. N. Güntekin 2)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
iskele — is., İt. scala 1) Deniz taşıtlarının yanaştığı, çoğu tahta ve betondan yapılmış, denize doğru uzanan yer Vapurdan indi, iskeleye çıkar çıkmaz etrafına bakındı. S. F. Abasıyanık 2) Kıyıya yanaşan deniz aracına doğru uzatılan eğreti küçük köprü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
memecik — is., ği, anat. Deri ve sümük doku üzerinde görülen küçük ve sivri çıkıntı … Çağatay Osmanlı Sözlük
mühre — is., esk., Far. muhre 1) Her tür yuvarlak şey, küçük top 2) Cam boncuk 3) Kâğıda yumuşaklık, parlaklık ve düzlük vermek için kullanılan camdan araç 4) Deniz böceği kabuğu 5) Demirci çekici 6) Yılanın başında bulunan taca benzer çıkıntı 7) Bazı av … Çağatay Osmanlı Sözlük
pürtük — is., ğü 1) Herhangi bir şeyin üzerindeki çıkıntı biçiminde küçük kabarcık Portakalın pürtükleri. 2) Cızırtı … Çağatay Osmanlı Sözlük
pütür — is. Küçük kabarcık, çıkıntı, pürüz, pürtük Birleşik Sözler pütür pütür … Çağatay Osmanlı Sözlük